bugün
yenile
    1. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      mustafa kemal atatürk'ün 6 şubat 1933'te yaptığı konuşmadır. ve muhteşemdir! metni birazdan paylaşacağım ama öncelikle şunu belirteyim; onurlu devlet liderlerinin, yargı mensuplarının ve kolluk güçlerinin olduğu bir ülkede bu metin, tüm resmi kurumlara asılmalı, her şehrin meydanlarında yer almalıdır. tam 80 yıldır insanları gençliğe hitabe ile pasifize eden ve onlara zaman kaybettiren bu sistem, öyle ya da böyle, bursa nutku'yla yüzleşecektir. 68 kuşağı'nın türkiye'deki en büyük temsilcilerinden olan deniz gezmiş, hüseyin inan ve yusuf aslan bu düsturla yola çıkmış, yakalanıp idamla yargılanırken, tek motivasyon kaynaklarının bu söylev olduğunu belirtip metni savunmalarına eklemiştir. o metin ise şu; "türk genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, ‘bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır.’ demeyecektir. elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır. polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. genç, ‘polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir.’ diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. mahkeme onu yargılayacaktır. yine düşünecek, ‘demek adliyeyi ıslah etmek, rejime göre düzenlemek lazım.’ diyecek. onu hapse atacaklar. yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haklı ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. diyecek ki, ‘ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. araya girişimde ve eylemimde haklıyım. eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.’ işte benim anladığım türk genci ve türk gençliği!"